Sevgimi Evrene Doğru Gönderdim

E-Posta Gönder

2006 Mart ayı ve ben yine Bursa Tüyap Kitap Fuarındayım deliler gibi o kitaptan bu kitaba saldırıp, kafamdaki yüzlerce soruya cevap bulmak için çırpınırken saatlerce kahvesiz ve çaysız kalmıştım bir ara gözüme küçük bir yayın evi ilişti bir anda ayaklarım beni oraya doğru çekti güzel bir adam sohbette idi güzel gözleriyle bana bakıp çay ikram etti sonra o ufacık stant da sanırım bir saate yakın sohbet ettik ve bir çok soruma da cevap aldım.

Bu güzel adam Faruk DİLAVER `den başkası değildi.

Ardından 1,5 ay geçti çalıştığım fabrikaya bana ismime özel bir zarf aldım bir araba firması ülke çapında seçtiği bin kişi

için özel indirim ile yeni araba vereceğini yazıyordu. O zamana kadar araba almayı hiç düşünmemiştim hiç bir yere de

baş vurmamıştım zaten mali durumum da buna uygun değildi. Babamın da ehliyeti yıllarca cebin de kalmıştı o da araba alamamıştı ,ben de zaten alamazdım ne kadar istesem de benim arabam olmazdı.

İşte o zarf ile birçok şey değişti o firmadan değil ama o süreç için de hem de 2 hafta için de ciddi bir araba firması çok iyi bir aracı öyle bir fiyatla piyasaya sürdü ki ben o niyetin için de kendimi yeni arabamın için de buluverdim. Olanlara hala inanamıyordum ve bu inançsızlığımı uzun süre sürdürüp aradan 3 yıl geçmesine ve o araba ile binlerce kilometre yapmama rağmen hala o arabaya misafir olarak biniyordum , benim olmasına tuhaf gözle bakıyordum.

Babamın olmamıştı benim nasıl olurdu ve sonun da misafirliğim bitti ve o arabayı satmak zorunda kaldım.

( Bugün araba almak artık eskisi gibi kafamda sorun değil o zincir kırıldı, daha sonra başka arabam da oldu.)

Sonra bu fikirlerin tohumları başka şekillerde devam etti ve bir gün yine içinden çıkamadığım anne ve babamla ilgili sorunlar yaşarken Mayıs - 2012 de Bülent Gardiyanoğlu karşıma çıkıverdi. Beni yıllardır bekliyormuşçasına tüm dostluğu ve tüm sevgisi ile bana kapılarını ardına kadar açtı. ( Güzel Dostum Bülent Gardiyanoğlu )

Birçok sorunum ve kendime ettiğim eziyetlerden beni kurtardı ve hala bazı cahilliklerim devam etmekte ama artık fırça atıyor biraz daha uyanmazsam sanırım bir sopa bulup beni sopalayacak ( eee boynumuz kıldan ince ,sevgili dostuma ).

Bunları neden yazdım bir fotoğrafın altına ;

yazdım çünkü bu yalnızca bir fotoğraf değil içimdeki çocuğun çocukça yansıması zira benim dünya zamanıyla ayrı ayrı zamanlarda bir araya geldiğim bu iki değerli Allah dostu insanda benim dışımda bir araya gelip dün her ikisi aynı anda bir arada sarılıp o güzel aşk ve sevgilerini bir çok insana sundular.

Ne mutlu ki onlara yakındım ve her ikisinin de o güzel enerjilerine sevgisine muhatap oldum.

Allah biliyor ki ikisinin yanın da iken yüce Allah tan sadece daha çok sevebilmeyi ve sevilmeyi diledim.

Beni bilen bilir ki ödemem varken hiçbir şey düşünemez sadece nasıl ödeyeceğim diye kara kara düşünür, deliririm dün orada iken bugün yapacağım ödemeye ait yeterli bakiyem olmamasına rağmen aklım da para falan yoktu dün sadece o sevgiyi yaşamaya gayret ediyordum.

Gelecek param vardı ama bu güne faydası yoktu ve bu hep böyle oluyordu. Bu gün işime gelirken gözlerim nemli çaresizlik ile şunları mırıldandım ;

" Bugün bir mucize istiyorum , Allah’ın izni ile benden başlayarak bütünün hayrına tüm hayatımın değişmesini istiyorum " şeklinde ve Kur`an dan da bildiğim ayetler ile yol boyunca gönülden ağız dolusu dualar ettim.

Bu güzel fotoğrafı paylaşırken de bu satırları yazmaya karar verdim ve şuan da gözlerim yaşlı ağlıyorum ağladığım şey sadece yukarıda yazdıklarım değil. Bir dakika önce cep telefonuma gelen mesaj yüzünden ağlıyorum zira mucizenin

gerçekleştiği haberi bu, bir şeylerin değiştiğinin haberi bu , 2 yıldır firma sahibiyim ve tüm şartlarım yerin de olmasına rağmen sadece mali geçmişim yok diye hiçbir banka bana kredi kartı vermiyordu , bununla 3 yıldır boğuşuyorum bir kaç şube müdürü dahil bana bir kredi kartı veremiyorlardı hep merkez den ret cevabı geliyordu. Ne olduğunu onlar da bilmiyorlardı. Ve biraz önce bana gelen mesaj da adıma onaylanmış bir kredi kartımı hangi adrese gönderelim diyen bir banka mesajı aldım.

O kart çıkmış sonun da.

Hani diyeceksiniz alt tarafı kredi kartı sokakta bile veriyorlar artık diye ama kazın ayağı öyle değil, sistem hazretlerine bir takıldınız mı takılırsınız ve mantıklı bir cevapta alamazsınız. Bu 3 yıllık süreçte hesabın da nakit 1 milyonu olup kredi kartı alamayan birisi ile bile tanıştım. Zira son iki yıldır ticaretim de kullanmak zorunda kaldığım kredi kartları eşime ve kardeşime ait ve ben bu mali verilerin için de sevgili Aziz Nesin`in " Yaşar ne yaşar ne yaşamaz" sendromu yaşıyordum.

Kullandığım bu kartların hiç birinin mali puanlaması şirketimin üzerine yansımıyordu.

O sebeple bu sadece bir kredi kartı değil bu bir başlangıcın habercisi.

Nerede ise "şükürler olsun" tek sorunum olan mali akışın düzene girdiğinin haberi idi bu ve de en önemlisi haberin geliş zamanlamasıydı beni duygulandıran.

Yüce Allah’a Şükürler olsun , Hamd olsun.

Yolumuz ve yolunuz sevgiyle aydınlansın.

Çetin Çakır