Bir bayrak asmanın görüntü kirliliği yaratması düşüncesinden
bugünlere...
Daha okula gitmiyordum, sanırım ya 4 ya da 5 yaşımdaydım, Bir gün
annem beni yatırdı ve "sen şimdi güzelce uyu ben çarşıya gidiyorum,
uyanırsan da sakın yaramazlık yapma" diye beni tembihledi. Bende söz
dinleyen bir çocuk olarak yattım uyudum, uyandım ve yattığım yerden hiç
kalkmadan uslu uslu annemin gelmesini bekledim. Sonra annem geldi ve bana bir
paket verdi, paketin içinde boya kitabı ile boya kalemleri vardı. Ve dedi ki,
"bugün senin bayramın, bugün 23 Nisan ve bütün çocukların bayramı,
bayramın kutlu olsun." Ben şaşırmıştım, "çocukların bayramı mı olur
muş demiştim" Nerden çıktı bu bayram dediğimde "Atatürk bugünü tüm
çocuklara armağan etti, her yıl 23 Nisan`da çocukların bayramı" dedi. Ben
de o gün hem Atatürk`ü hemde bayramımı öğrenip tanımış olmuştum.
Yıllar geçti ve ben ilk okulda 2. ya da 3. sınıftayım, 23 Nisan`a bir
kaç gün kalmış. Bütün okul bayraklar, Atatürk resimler ve süslerle donatılmış,
okulun tüm pencereleri rengarenkti. Bizim sınıf hariç.! Bir dersin ortasında
dayanamayıp öğretmenime " bizim bayramımız geliyor, bütün sınıflar
süslenmiş, neden bizim sınıfımızda bir tane bile bayrak yok?" diye
sormuştum. ve aldığım cevap tüyler ürperticiydi. "Bütün okul süslenmiş
işte daha ne istiyorsun, bizim sınıfta süslenmeyiversin, o kadar görüntü
kirliliğine gerek yok" demişti. Bir anlam veremedim tabi o yaşta ve sadece
"peki" diyebildim ve içimden diğer sınıfların süslerine bakıp
yetineceğiz artık ne yapalım dedim.
4. sınıfa geldiğimde artık okulda 23 Nisan kutlamaları mecburiydi ve
tüm sınıflar katılacaktı. Stadyumda gösteri yapılacak ve tüm öğrencilerin
kostümü olacak ve tüm sınıflar kendi gösterilerini hazırlayacaklardı. Fakat
bizim sınıf gene hariçti... O törene katıldık, kostümlerimiz yapıldı fakat bir
gösterimiz yoktu. Sadece stadyumun ortasında yeşil üzerine beyaz puanlı aslında
23 Nisan`la pekte alakalı olmayan kostümlerimizle sadece durduk! Saatlerce. Ama
şimdi düşününce oraya katılmış olmakta bizim sınıf için büyük bir adımdı
gerçekten.
Şimdi dönüp geriye baktığımda 23 Nisan`a ait bu 3 anıdan başka bir şey
gelmiyor aklıma. Aslında pek çocuk olamamıştım çocukluğumda, hep yetişkin
oldum, hep olgun oldum, kendimi çocuk gibi hiç hissedemedim. Ama ne bileyim bir
okulun camlarına bayrak ya da Atatürk Resmi asmak nasıl görüntü kirliliği
olarak değerlendirilebilir bunu hala aklım almıyor.
Çocuklar, sonuna kadar çocuk olun, çocukluğunuzu elinizden almaya
çalışanlar olursa da onlara öyle bir oyun oynayın ki, onlarda sizinle birlikte
çocuk olsunlar ve yaşamadıkları, bilmedikleri, tatmadıkları çocukluklarını
tatsınlar. Siz içindeki çocuğu kaybetmiş büyükler, haydi bugün çıkın dışarı ve yeniden
çocuk olun, elinize pembe pamuk şekerlerinizi alın ve sanki ilk kez onu
tadıyormuşçasına keyfini çıkarın. Bugün tüm çocuklarla birlikte bizimde
çocukluğumuza dönüş günümüz, yeniden canlanış günümüz olsun.
Unutmayalım ki, o muhteşem insanın, Ata`mızın içinde de harika bir
çocuk olmasaydı, hayalleri olan bir çocuk olmasaydı bugün tüm dünyadaki
çocukların kutlayabileceği bir günü olamayacaktı.
Bayramımız kutlu ve mutlu olsun...
Sevgiler
Dilek Torun
23.04.2013