Bolluk ve bereket denen şey…
E-Posta GönderAslında Paramızın olmasını beklerken hayatımızdan kayıp gidenlerin farkına bile varamayız. Hayatta bazı şeyler için paraya ihtiyaç duyduğumuzu sansak ta her şeyin para olmadığının farkına varma vaktidir şimdi.
Çok param olsun, ev alayım, çok param olsun araba alayım, çok param olsun dünya turu yapayım vs. gibi örnekler alabildiğine uzatılabilir. Ancak odağımız paradayken isteklerimizi ne kadar ertelediğimizin ya da elimizdekilerin kıymetini ne kadar gözden kaçırdığımızın bilincine bir türlü varamayız.
Oysa evrenin bolluğu ve bereketi öyle sonsuz ki, aslında hepimiz koskoca dünyaya sahibiz ama paramız yok diye bir çift ayakkabı alamadığımızı sanırız…
Her şey istemeye bakıyor ama doğru istemeye!, siz isteyin evren paketleyip adresinize teslimatını yapsın. Odağımızın para da değil de isteklerimizde olduğunda neler yarattığımıza biz bile inanamayız. İşte bunun adına mucize diyoruz.
Ancak, bizim inançlarımız, kalbimize değil de aklımıza bağlılığımız bu mucizelere ulaşmamıza maalesef engel oluyor. Bu açılımda biz beklentiler içine düştüğümüzde kendi mucize kapılarımızı kendi ellerimizle kapatıyoruz ya da kafamızda şüpheler varsa o zaman evren bize sadece hazmedebileceğimiz ölçülerde mucizeler sunuyor ve bizde bunların birer mucize olduğunun farkına bile varamıyoruz. Affetmeyi becerebildiğimizde, koşulsuz sevgiyi öğrendiğimizde ve kendimizi ilahi akışa bıraktığımızda tüm kapılar açılmaya başlıyor ve hayatın mucizelerini doyasıya yaşıyoruz.
Sadece istediğinize odaklanın, istediğiniz bir ev mi?, araba mı? Her neyse ona odaklanın. İstemenin şekli de çok önemli. İsteyin ve gerçekleştiğine inanın. Ve detaylandırın, ben araba istiyorum dediğinizde size gelecek arabayı seçemiyorsunuz ve gelene razı olmanız gerekiyor, renk, marka, model, donanım gibi tüm özelliklerini detaylandırın istediğiniz arabanın. Gözünüzde canlandırın. İstediğiniz ev mi?, nasıl bir yerde olduğunu, kaç katlı bir binanın kaçıncı katı olduğunu, mobilyalarınızın modelini, rengini, içinde yaptıklarınızı, yemek sofralarınızı, odalarınızın rengini düşünün. Yani o eve ya da arabaya sahipmişsiniz gibi davranın, şuan o evde olsaydınız ne yapardınız?, o evde nasıl yaşardınız gözünüzde canlandırın, eviniz için eşyalarınızı alın, mesela vitrininize bir süs alın, perde alın aklınıza ne geliyorsa, ya da arabanız için gidin araba parfümü alın mesela, ya da ne bileyim koltuk kılıfı mesela, gözünüzde canlandırın o arabayla nerelere gidiyorsunuz, nereleri geziyorsunuz. Yani yaşayın hayal ettiğiniz şeyi. Şuan sahipmişsiniz gibi. HAL’e çevirin…
Tüm bunları yapın ancak hiçbir zaman dönüp te ben bu kadar uğraşıyorum ama hala bir evim yok, arabam yok, acaba olmayacak mı diye bir an olsun aklınızdan geçirmeyin. O kadar param yok ki, piyangomu oynayacağız vs. gibi düşük bir enerji ağına girmeyin. Çünkü Evren o kadar düşünceli ki, siz o eve hazır olmadan size o hediyeyi vermiyor. Sizin için en doğru zamanı belirleyip o an size paketliyor. Ya da hayalindeki eve ulaşamıyorsan bil ki evren senin için çok daha güzel bir hediye hazırlıyordur. O yüzden isteklerinizi yaparken mutlaka “benim ve bütünün en yüce hayrına” diyerek başlamayı sakın unutmayın. Sadece sizin için hayırlı olması yetmiyor sahip olacaklarınızın.
Biz ne yaparız ah bir yüz bin liram olsa bak neler yapacağım der o parayı hayalimizde harcarız. Hem elimize gelmeden o parayı bitirmiş oluruz ve ulaşamayız hem de belki bize gelecek olan iki yüz bin liranın önünü kesmiş oluruz yüz bin lira ile sınırlayarak. Hayatınızda para için ve zaman için limit koymayın arkadaşlar. Her zaman sizin ve bütünün hayrına olacak bolluk ve bereket isteyin. Zamanı akışa bırakın. Para gibi zamanı da belirlediğinizde belki daha çabuk olacakken geciktiriyorsunuz ya da vaktinden önce sahip olup değerini yitiriyorsunuz.
Evrenden her zaman bolluk ve bereket isteyin, para değil. Bolluk bereket demekte para değildir. Hayatın kendisi bolluk ve bereket kanalıdır. Size gelen bir selam, bir arkadaşınızdan gelen çikolata, size gelen bir hediye sizin bolluk ve bereketinizdir, En güzeli de alacağız hayır duaları…. Size gelen her haberi, hediyeyi, yiyeceği, içeceği bolluk bereketiniz olarak bilin ve teşekkür edip alın, şükredin. Göreceksiniz çok çok daha fazlasına ulaşacaksınız. Beklentilerinizden vazgeçip evrenin bolluğuna güvenmeye başladığınızda hayatınızdaki artan mucizeleri izlemenin tadına doyamayacaksınız.
Ben her sabah uyandığımda şunları söylüyorum ve sizlere de yapmanızı tavsiye ederim. “ güne mucizelere başlamayı seçiyorum, maddi ve manevi bolluk ve bereket içerisindeyim, her türlü helal kaynaktan bana gelen bolluk ve bereketi sevgiyle kabul ediyor ve bana gelmesine izin veriyorum. Ben bolluk ve bereketi, evrenin mucizelerini hak ediyorum” Ama bunları söylemeden önce buna İNANIN!
Denemesi bedava, sonuçlar paha biçilemez…
Seçim sizin, ister dener sonuçlarını yaşarsınız, isterseniz mevcut hayatınızda sizi mutlu edeceğine inandığınız paranın gelmesini beklemeye devam edersiniz…
Bolluk, bereket, huzur ve mutluluk sizinle olsun…
Sevgiyle kalın
Dilek Torun
01.01.2013
