Ana Sayfa
Dolar : Euro : Bist :
Ana Sayfa >>Gizli Yaşam Koçlarımız (1) 17.01.2013 00:00

Gizli Yaşam Koçlarımız (1)

Önceki bilincimle, hep tahminlerimin doğru çıktığını düşünür, kimin hakkında ne düşünürsem onun doğru çıktığına inanırdım. İyi ya da kötü fark etmez.  Düşündüğüm her şey doğru çıkardı, hislerim beni yanıltmazdı. Şimdiki farkındalığımla baktığımda aslında nasıl da düşüncelerimle hayatımda inişler çıkışlar yaşadığımı izleyebiliyorum.

Hayatımda yolunda gitmeyen hikâyeler ve ilişkiler nedeniyle bir süre kendimi ilişkiye kapatmıştım. Kimsenin hayatıma girmesini ve beni huzursuz etmesini istemiyordum çünkü korkuyordum. Bir ilişkiye de ihtiyaç duymuyordum. 7-8 yıl bu böyle gitti.

Bir gün, bir hafta sonu gezisine katılmaya karar verdik 4 arkadaş. Otobüse biner binmez Kadir’le göz göze geldik ve o ilk 3-5 saniyelik sürede “işte benim hayatıma anlam katacak insan burada” dedim. İlk görüşte aşk hikâyelerinden yani anlayacağınız. Ama o gün bilemezdim bu insanın farkında olmadan aşık olduğum insandan öte benim bir gizli yaşam koçum olacağını… Nereden bilebilirsiniz ki, siz birine âşık oluyorsunuz, onun için ölüp ölüp diriliyorsunuz ama O kendi hayatında, kendi mutluluğunun peşinde, sizinle uzaktan yakından bir ilgisi yok, insanın sinir sınırlarını zorlayan bir durum aslına bakılırsa…

Farklı bir bakışı vardı Kadir’in, aslına bakılırsa pek güven vermeyen bakışlardı, Ama benim için çok anlamlıydılar, içime işleyen bir güven ve sevgi dalgası yayılmıştı hücrelerime. Sonra gel zaman git zaman Kadir’le görüşmelere başladık. Fotoğraf çekme gezileri, kahve sohbetleri, yemekler vs. Onunla birlikteyken sanki başka bir dünyadaymışım gibi hissediyordum kendimi. Mutluluğu tam ve bütün yaşıyordum ama birazda korkularımın perdeleri arkasında ürkek bir kedi gibi kıvrılıyordum içimde. Aradan epey süre geçmişti nihayet biraz daha samimiydik ve daha da samimi olduk. Derken birde baktım artık birlikteydik.

Kadir’e karşı çok dürüst ve rahat oldum hep ama bir konu hariç… Bana sürekli olarak “ne düşünüyorsun bu kadar, aklından neler geçiyor” diye sorardı. Bende kocaman bir yalan söyler “ HİÇ ” derdim. Aslında o kadar şey geçiyordu ki kafamdan ama söyleyemiyordum. Bir kez olsun diyemedim “ senin nasıl bu kadar sevip sevilebildiğini düşünüyorum”, “ nasıl bu kadar huzurlu ve dingin olabildiğini düşünüyorum”, “ seni kaybedersem ben ne yaparım diye düşünüyorum” , “ sen olmazsan ben bir hiçim diye düşünüyorum”, “ yaşadıklarımı bir bilsen şuan bu soruyu sorar mıydın diye düşünüyorum” diyemedim hiçbir seferinde.

Çok kısa, hızlı ve güzel bir ilişki dönemi yaşadık. Bu süre içinde ben sürekli Kadir’i inceliyordum. O kadar rahat, o kadar dingin, o kadar sevgi doluydu ki herkese karşı… Aslında kafası karma karışıktı, sorunları vardı ama o hiçbir zaman sorun odaklı değildi, hep çözüm odaklıydı. Ne zaman sıkıntılı görsem anlat derdim ama bir kez olsun sorun anlatmazdı bana. Belki de hayatımda bu şekilde gördüğüm tek ve ilk insandı. Ondan dolayı belki de bana garip geliyordu. Ben sürekli bunalımda, sürekli sorunlu bir insan modunda yaşarken O bambaşka bir haldeydi. Aslında birazda kıskanıyordum kendisini. Neden bende böyle rahat olamıyorum, neden insanlarla böyle sosyal ilişkiler kuramıyorum, neden eğlenemiyorum ve eğlendiremiyorum. Sürekli kafamda karınca sürüsü gibi pıtır pıtır bu düşünceler geziyordu.

Ben Kadir’le çok mutluydum, çünkü hayatımda bana değer verdiğini hissettim tek insandı. Sevilme ve değer görme beklentisi içinde yaşayan biri olarak tabi ki bana iyi geliyordu.

Ondan sürekli bir şeyler öğrenmek çok hoşuma gidiyordu. Şimdi burada domatesle ilgili öğrettiği bir püf nokta yazardım ama “ kimseye söyleme sakın, birinden bunu duymamayayım fena yaparım demişti” Jşimdi aklıma geldi, çok güzel bir gündü gerçekten J Onunla gerçekten dolu dolu yaşıyordum…

Kaybetme korkusunun pençesine sıkışmış, onsuz yaşayamam endişeni bütün hücrelerime kadar hissediyordum ve yaşıyordum. Kendimce baktığımda her şey normaldi, ilk kez bir ilişkimde kıskançlık krizlerine girmiyordum, ilk kez kendimi güvende ve huzurlu hissediyordum ve ilk kez gerçekten hayalimde çizdiğim bir insanla birlikteydim. Asında gerçekten istediğim ilişkiyi yaşıyordum. Kim ister ki böyle birini hayatından kaçırmayı. Ben istemedim ve bu yüzden O’na sıkı sıkıya bağlandım, kendime düğümledim ve boğdum ne yazık ki.

Artık dayanacak gücü kalmamıştı ki, bana BİTTİ dedi. Sen misin kaybetmekten korkan, sen misin ona sıkı sıkı sarılan ve boğan, buyur işte BİTTİ… İşin daha ağır boyutu ayrılma sebebiydi. Ayrılığın ve kaybetmenin acısını yaşayamadan sebebe takılı kalmıştım. Aslında her şey karşılıklıydı. Ben korkularımın sonucunu yaşıyordum, Kadir ise daha önce yaşayıp affedemediği ilişkisinin tekrarını yaşıyordu. Geçmişini affedememişti ve ilişkisi de düzenli gidemiyordu. Benim kafam yaşadığım travmalarımda ve onların bende bıraktığı izlerdeydi, Kadir’in kafası ise tekrar aynı şeyleri yaşamak istemeyişindeydi.

Aylarca kendi çapımda ilişkiyi kurtarmak adı altında, bilinçsizce daha da çıkmaza sokmuştum işleri. Muhtemelen artık benden ne mesaj ne de mail almak istemiyordu Kadir.

Sonra durdum… Kendine gel Dilek dedim, kimse seni zorla sevmek zorunda değil, seninle birlikte olmak zorunda değil, sana inanmak zorunda değil… Sen de birine bağlı yaşamak zorunda değilsin. Kadir’den önce nasıl yaşıyorsan Kadir’den sonra da yaşayabilirsin. Bugüne kadar kimse ayrılıktan ölmedi. Dön kendine bak birazcık dedim.

Kendime attığım tokat beni uyandırdı. Kendime söylediğim “kendine dön” lafı Kendimi bulma yolculuğumda benim için çok iyi bir çıkış noktası olmuştu. Kadir yıllar sonra hayatıma girmiş, bana mutluluğu, güveni ve sevgiyi hatırlatmış ama ardından tüm bu güzellikleri elimden alıp gitmişti. İşte bu noktada mutluluğun, güvenin, sevginin nerede olduğunu öğrenme zamanıydı. Bunlar benim içimde miydi, yoksa Kadir’in içindeki duygulardan kendime pay mı çıkartmaya çalışıyordum… İçimde olan kocaman dünyanın farkında bile değildim…

Kadir, benim hayatıma giren birçok insanın arasında hep en kıymetli oldu ama şimdi ayrı bir kıymeti var. Ne O bilebilirdi bana böyle bir kapı açacağını ne de ben bilebilirdim âşık olduğum biri tarafından terkedilip hayatı ona zindan ettikten sonra her şeyin bende başlayıp bende bittiğini öğreneceğimi. Korkularımın beni nasıl bir ağın içine soktuğunu…

Şuan dönüp geriye baktığımda kocaman bir teşekkür borçlusu hissediyorum kendimi. Hem bana böyle bir farkındalık kazandırıp kapılar açtığı için hem de tüm bunaltıcı maillerime rağmen sabrını ve sevgisini hiç kaybetmeden hala hayatımda dostum olarak kaldığı için…

Eğer içinizde birazcık olsun korku varsa ilişkinize dair, önce bunu temizleyin, Önceki ilişkilerin sorumluluğunu bir sonraki ilişkilerinize taşımayın. Bittiyse olduğu gibi kabullenin ve affedin. Affetmediğiniz her ilişki size katlanarak geri geliyor, temizlemediğiniz her kaybetme korkusu size yeni birinin kaybını yaşatıyor. Dengenizi koruyun… ÖNCE SİZ… Kendi değerinizin, kendi dünyanızın farkına varın. Siz güçlüyseniz hiçbir ayrılık size zarar veremez, kaldı ki, güçlüyseniz zaten korkularınız da, kaybetme riskiniz de yoktur…

Hayatımıza giren hiç kimse tesadüfen girmiyor. Karşımıza çıkan herkesin bize vereceği bir mesaj, öğreteceği bir dersi var. Yargılamadan, aşağılamadan, korkmadan izleyin… O insanın sizde yaşattığı duygulara bakın. Eğer kızgınlık yaratıyorsa içinize sorun “ben bu insana neden öfkeleniyorum”, üzüntü yaratıyor ise dönün içinize sorun” bu üzüntüden ne ders çıkartmalıyım, bende hangi duyguyu ya da korkuyu tetikliyor”, sevgi yaratıyor ise doyasıya yaşayın, endişe duymayın, korku hissetmeyin sadece sevgiyi AN’ı yaşayın. Hayatınızın gizli yaşam koçlarını kaçırmayın, onlara iyi bakın. Değerliler ve özeller, size sizi göstermek için özel olarak hayatınızdalar. Acı bile veriyor olsalar sevgiyle kabullenip sadece yaşayın…

Tek bir hayatımız var, “geçmiş” adı üstünde zaten geçti gitti affedip kabullenmek gerek, gelecek bizim endişe ve korkularımızda, yani bugün ektiğimiz tohumlarda gizli, o halde bugün yaşayın, AN’da yaşayın ve koşulsuz sevgi tohumu ekin, güven tohumu ekin,  mutluluk tohumu ekin, hoşgörü tohumları ekin bugün. Tohumlar vakti gelip meyveye dönüştüğünde keyifle toplayıp tadına varın...

Herkes için koşulsuz sevgiye niyet ediyorum

Sevgi ve ışıkla

Dilek Torun

17.01.2012

izmit escort | ankara escort | antalya escort

http://www.haberty.com/
*© Her hakkı saklıdır. İzinsiz gösterilemez, çoğaltılamaz.
haberyazilimi.com - © Copyright