Ana Sayfa
Dolar : Euro : Bist :
Ana Sayfa >>İlişik yaşanan Feda+kar ilişkiler üzerine... 05.09.2013 11:13

İlişik yaşanan Feda+kar ilişkiler üzerine...

Biz  sevdiğimizi sanırız ama asıl gerçek kaybetmekten korkmamızdır. 

Hayatımızda eksiksek, kendimizi sevmiyorsak hep tutunacak bir dal ararız. Hayat bize hep vurmuştur, herkes bize bir şekilde acı vermiştir. İçimiz acır ama kendimizi güçlü gösteren maskelerimizle dimdik ayakta durmaya çalışırız. O yüzden sevdiklerimize sarılmamız maskelidir her zaman. 
Aslında yaşadıklarımız bizi örümcek ağı gibi korku ağlarıyla sarıp sarmalamıştır. Kimi korkuyu farketmeden hayatımıza katarız, kimisi taa eskilerden, atalarımızdan bize armağan kalır. Öyle çok ve farkına varmadığımız korkumuz vardır ki, gözlerimiz hiçbir şeyi görmez olur. 

Bizi mutlu eden her şeye bağlarız kendimizi, bir eşya, bir arkadaş, bir dost, bir sevgili ya da bir eş… Onlar bizim hayatımızın kurtarıcılarıdır. Sanırız ama değildir bunu anlayamayız! 

Ben bir şeylerin farkına varmadan önce sevdiğim (-i sandığım) her şeye sıkı sıkıya sarılırdım. Kaybedeceğim diye ödüm kopardı. Onsuz yapamam derdim. Bu bir eşya da olsa bir insan da olsa böyleydi. Yıllarca üzerime olmadığı halde kopamayıp sakladığım kıyafetlerim oldu mesela, biri beğenip istediğinde bin bir türlü bahaneler bulup veremediğim eşyalarım oldu. Bir tabak çok sevdiğim yemeğimden birisi bir çatal aldığımda içim parçalanırdı bir lokmam eksildi diye. 

Ve sevdiklerim…
Sevdiklerimi de hiçbir zaman kaybetmeyi göze alamadım. Onlara öyle sıkı sıkıya bağlanırdım ki, boğduğumu fark edemezdim. Onlar benim her şeyimdi, ne yaparlarsa yapsınlar yeter ki hayatımda olsunlar derdim. Arkadaşlarım ya da sevgililerim hiç fark etmez. Şimdi dönüp baktığımda aslında öyle delicesine sevmediğimi sadece onlardan beslendiğimi fark ediyorum. Öyle ki, 13 yıl boyunca sevdiğim bir insan oldu hayatımda. Bu insanla hiç bir araya gelemedik, ikimizde birbirimizi severdik ama ilişki boyutuna bir türlü geçemezdik, geçtiğimiz anda her şey tepetaklak olur ve ayrılırdık. Ben sırılsıklam âşıktım ve onsuz yapamazdım. (öyle sanıyormuşum) ne yaparsa yapsın hep yanımda olsun derdim. Özgür ruhlu olduğunu bildiğim için beni aldatsa da dönüp bana gelse razıyım derdim. Bunu bile demiştim en sonunda… Onun için yapmadığım şey kalmadı. İstediği ya da istemediği her şeyi yaptım (maddi+manevi) yeter ki yanımda olsun diye her yolu denedim onunla bir dakika bile bir arada olabilmek için. Ama hiçbir zaman onunla olamadım. 

Şimdi dönüp baktığımda görüyorum aslında, o zaman sevgi diye adlandırdığım şeyin kaybetme korkusuyla yapılmış feda+karlıklar olduğunu. Elimden kaçırmamak için boş çırpınışlar olduğunu. Şimdi benimle görevini tamamlayan herşeyi ve herkesi sevgiyle ait olduğu yeni sahiplerine yolluyorum. 

Kadınların en büyük korkusudur sevdiklerini ya da eşlerini kaybetmek, onlar tarafından aldatılmak, terk edilmek… Bu öyle derin bir korkudur ki, korku olduğunun farkında bile değildir kadın. O hep sevgisinden yaptığını sanır yaptığı tüm iyilikleri ve özverileri.Oysa ilişik yaşar sevdiğine, sırf kaybetmemek için, sırf aynı çatı altında kalabilmek için. Aslında budur erkeğini elinden kaçırmasına neden olan. Sevmez ama sıkı sıkıya bağlanır, onu kaybetmenin kendini kaybetmek olacağını hisseder. 

Kendim dâhil tüm kadınlara tavsiyemdir, bırakın sevdiklerinizi, rahat bırakın… Bırakın ki, sizin olan sizinle kalsın… Sizin olmayana asılı kalmayın. Kimseye muhtaç ya da mecbur değilsiniz. İçinizde öyle büyük, öyle tarifsiz bir sevgi var ki, kimseyle doldurmaya ihtiyacınız yok. Sevin sonuna kadar sevin ama sakın fedakarlık yaparak sevmeyin. Bazen gitmesi gerekene izin vermek gerekiyor. İzin verelim ki, hem kendi gücümüzün farkında olalım hem de kendimize daha güzel kapılar açılmasına olanak sağlamış olalım. 

Bir hayat arkadaşı herkes için gerekli, buna sözüm yok. Ve dilerim herkes aradığı hayat arkadaşına ulaşşın, ulaşıp farkında olmayanlar şimdiden sonra farkına varsın. Ama ne zaman ki, hem kendimizi hem karşımızdaki insanı boğuyoruz, ne zaman ki kaybetme korkumuzdan, terk edilme korkumuzdan dolayı kendi değerimizi kaybediyoruz, işte o zaman kendimize en büyük haksızlığı yapmış oluyoruz. Hayatta bizden değerli kimse yok bunu bilelim. Geri kalan herkes bizim yol arkadaşımız. Geri kalan herkes hayat gemimizde yol alan mürettebattır. Kendi gemimize aldığımız herkes o geminin kaptandır. Kimse bizden üstün ya da bizden değersiz değildir. Tek yapılması gereken hep birlikte aynı rotaya dümen tutmak. 

Artık kendimizin farkına varma ve kendimize sarılmanın zamanı. Biz, her birimiz çok değerli ve kıymetliyiz.Kimse için feda edecek bir hayatımız ve zamanımız yok. Hayat çok kısa. Her şey bizim elimizde.Şimdi tek yapmamamız gereken kendi yolumuzu kendi hayatımızı, kendi rotamızı belirleyip sevgiyle o yolda ilerlemek 

Sevgi ve ışık sizinle, yollarınız açık olsun. 

Dilek Torun
05.09.2013   
izmit escort | ankara escort | antalya escort

http://www.haberty.com/
*© Her hakkı saklıdır. İzinsiz gösterilemez, çoğaltılamaz.
haberyazilimi.com - © Copyright