Bisikletli ölümleri durdurulsun
Bisikletliler, can güvenliklerinin hiçe sayıldığını belirterek, bu durumu protesto etmek için Kadıköy`de bir araya geldi.
Bu haber 1237 kez okundu. Son bir ayda yaşanan 5 ayrı trafik kazasında 5 arkadaşlarını kaybeden bisikletliler, can güvenliklerinin hiçe sayıldığını belirterek, bu durumu protesto etmek için Kadıköy`de bir araya geldi.
O bisikletliler arasında ben de vardım.
Şehirde aktif olarak bisiklet kullanmaya henüz başlayan biri olarak bisikletlilerin trafikte yaşadıkları sıkıntılarla maalesef kısa zamanda ben de tanışmıştım.
Geçtiğimiz Pazar günü Avrupa Yakası’ndan gelenlerle birlikte saat 16:00 gibi Caddebostan sahilinde buluştuk.
Gerçekleştirilecek eylemle amacımız son zamanlarda yaşanan bisikletli ölümlerine dur demek ve bisiklet sürücülerinin güvenliği için alınması gereken acil önlemlere dikkat çekmekti.
Bisikletliler kendilerine dağıtılan; ‘Bisikletliyi fark et’, `Arabanın sahibisin yolların değil`, ‘Arabadan in bisiklete bin’, `Katilim olma`, `Sağ şerit sadece senin değil` yazılı dövizleri bisikletlerine ya da kendi üzerlerine astılar.
Ekip adına Engin Ertekin tarafından yapılan basın açıklamasının ardından pedala basma zamanı gelmişti artık… İstikamet Dragos’tu…
Yaklaşık bin kadar bisikletlinin, sadece bisiklet kornası ve zili çalarak ana yol üzerinde gidişi gerçekten görülmeye değerdi.
Uzun sahil yolu boyunca sağ şeritten ilerlemeye gayret ettik.
‘Gayret ettik’ diyorum çünkü ülkemizde zaten bisiklet yolu yok denecek kadar azdı ve ana yolun sağ şeridi üzerine park etmiş olan araçlar nedeniyle de zaman zaman mecburen sol şeride doğru yanaşmak zorunda kalıyorduk.
Tabii ki bu durum ne bizim ne de araç sürücülerinin hoşuna gidiyordu!
Ve aslında kazalar da işte tam bu yüzden olmuyor muydu?
Katıldığımız bu sürüş sırasında yaşadıklarımız bizlere ülkemizdeki bisiklet kültürünün nedenli zayıf ve bisiklet kullanmanın ne kadar da tehlikeli olduğunu bir kez daha göstermişti.
Tüm bunların ötesinde sahil şeridinde bile seyir ediyor olsak bazı araç sürücülerinin önlerinden düşük hızda giden ister yaya, ister bisiklet isterse de motosiklet olsun hiçbir şeye tahammülleri olmadığını kanıtlamıştı.
Sürüş boyunca zaman zaman bu sabırsız araç sürücülerin tacizlerine maruz kalmış, hatta üzerimize araçlar sürülerek can güvenliğimiz hiçe sayılmıştı!
Maltepe sahilinde bisiklet sürücüsü Zihni Şahin`in trafik kazasında hayatını kaybettiği yere geldiğimizde ise bizleri Şahin`in akrabaları karşıladı.
Şahin`in anısına bir hayalet bisiklet direğe zincirle bağlanıp anahtarı da Şahin`in ablasına verildi.
Zihni Şahin’in resmi, bembeyaz bisikletin üzerinden gülümseyerek bizlere bakıyordu.
Bu gerçekten çok üzücüydü; ‘Bir insan -hem de her türlü kişisel emniyetini almışken- nasıl oluyor da çok sevdiği bisikleti üzerinde bir başka aracın kendisine çarpması sonucu yaşamını yitiriyordu?’
Yitirilen bir can, yarım kalan koskoca bir hayat ve geride bırakılan onca insan…
İnsan hayatı bu ülkede bu kadar mı ucuzdu? Anlamak mümkün değildi!
Şahin’le birlikte yaşamını yitiren tüm bisikletliler için yapılan saygı duruşunun ardından basın açıklaması yapıldı. Ardından beyaz bisikletin üzerine karanfiller bırakılarak tekrar dönüşe geçildi.
Bu kez Bağdat Caddesi’nden Kadıköy’e ilerliyorduk. Caddedeki insanların bisikletlileri alkışlarla karşılamaları çok hoştu.
Bilinç denilen şey tam da buydu sanırım; ‘Birileri büyük bir iştahla üzerimize arabasını sürerken başka birileri ise yaptığımız eylem için bizleri alkışlarla tebrik ediyordu!’
Şaşkınbakkal`a geldiğimizde ise kazalarda yaşamını yitiren bisikletli arkadaşlarımız için bisikletimizden inerek yola uzandık.
Alınan kişisel emniyet tedbirleri, çalınan ziller, kornolar, taşınan dövizler ve onlarca bisikletliyle yapılan protesto eylemi sürüşleri hiç şüphesiz elbette ülkemizde bisiklet bilincinin oluşmasına katkı sağlayacaktı, ancak ‘yeni ölümlere dur demek’ için bu kadarı asla yetmeyecekti!
Hepimiz biliyoruz ki; bu bilincin topluma kazandırılması için yerel yöneticilerin yeni ve güvenli bisiklet yolları açmaları, halkı bilinçlendirici kampanyaların düzenlenmesi, piknikçilerin yollarda mangal yakmalarının önüne geçilmesi ve emniyet yetkililerin ise izinsiz park eden araç sürücülerine karşı cezai önlemler almaları gerekmekteydi.
Ve aslında hepimiz biliyoruz ki yeni ölümlerin yaşanmaması için bu uygulamaların yapılması hiç de zor değildi.
Yeter ki kuralları uygulamak, farkındalık yaratmak için ‘hemen şimdi’ harekete geçelim.
